Abdülkadir Geylani Sohbetleri 14 / Kerem Önder
Manage episode 423468699 series 3233853
Abdülkadir Geylani Sohbetleri 14 “Ey içi dışına uymayan münafık. Allah yeryüzünü senden temiz kılsın... İçinin bozukluğu yetmiyor mu? Herhalde yetmiyor. İlim adamlarını, velî kulları ve iyileri kötülemek hevesindesin. Onların manevî varlığına diş geçirmekle eline ne geçer?.. Sen ve senin yarenlerin yakında ölecek. Etlerinizi kurtlar didecek. Dilinizi parçalayacak. Sinirlerinizi tahrip edecek. Kemiklerinizin bir yanından girip öbür yanından çıkacak. Yer sizi sıkacak. Zeminine çekecek. Bir aşağı, bir yukarı çevirecek. Allah'a karşı iyi düşünceye sahip olmayana felah yoktur. Salih kullar için yersiz düşünceyi kalbinde besleyen necata eremez. Onlara karşı engin gönül taşımayan, perişan olur. Allah, bağlılığı ve çözülmeyi onlara verdi. Yâni: Velîlere... Sema onlar için yağmur yağdırır. Yer, bitkisini onlar için bitirir. Bütün halk onların manevî himayesine muhtaçtır. Onlar, birer birer dağlar gibidir. Âfetler onları yerinden oynatamaz. Musibet onlara tesir etmez. Allah'ı Tevhid ile bilirler. O'ndan razıdırlar. Bu hâlleri sarsılmaz. Hem kendilerine, hem de başkalarına, iyilik ederler. Siz edebli olmalısınız. Sizden öncekiler öyleydi. Siz de onlar gibi olunuz. Geçmiş büyüklere nisbetle siz mertlikten mahrumsunuz. Cesaretiniz yok. Erliğiniz ölmüş. Kahramanlığınız yok. Bahadırlığınız, nefsiniz emir verince geliyor. Tabiî heva ve arzunuz, size bir emir verince hemen cesaretiniz toplanıyor... Böyle olmaz. Asıl kahramanlık hakkı yerine getirmektir. Hakkı sahibine teslim etmek, büyük kahramanlıktır. Bunu yapmaya bak. Hakîm ve yüce bilgi sahiplerine kötü gözle bakmayınız. Onların sözü şifadır. Ağızlarından çıkan her kelime, bir vahy meyvesidir. Aranızda artık peygamber yoktur. Boşuna, uymak için peygamber aramayın. Peygambere gönülden bağlı bulunanlara uyarsanız, Peygamber’e (S.A.) uymuş olursunuz. Onları görünce ellerine yapışın. Onlar peygamberler gibidirler. Mütteki ve kötülüklerden çekinen bilgi sahipleri ile sohbete devam ediniz. Onların hoş sohbeti olur; ruhunuzu bereket kaplar. Bilgisinin gereğini yapmayan dünyalık âlimlerle oturmayınız. Onların konuşmasında uğursuzluk vardır. Takva ve bilgide senden ileri olanlarla yaptığın sohbet hoştur; huzur bulursun. Takvası olmayan, ayrıca bilgiden de mahrum yaşayanla oturup kalkman, sana felâket ve belâ getirir. Yazık sana, Rabbin tarafına geç. Başkalarından kesil. Peygamber (S.A.) efendimiz: - «Rabbinizle aranızda olan bağları devam ettiriniz, saadete erersiniz.» buyurur. Rabbinizle aranızda bulunan yolları ayıklayınız; huzur bulursunuz. Salih kulların kalbini kazanırsanız, rahata erersiniz. Ey evlâd! Zenginle fakiri ayırt etme. İkisini de eşit bil. Bunu yapmıyorsan sana felah yoktur. Fakirleri sabırlı gör. Onları tebrik et. Sana geldikleri zaman, yüzlerine gül. Onlarla otur. Peygamber (S.A.) efendimiz, fakirlerin hâlini şöyle anlatır: - «Sabırlı fakirler, Rahman’ın arkadaşlarıdır.» Bu âlemde kalplerinde Rahman’ın tecellisini bulurlar, öbür âlemde bizzat ererler. Onlar dünyada kalplerini dünya süsünden berî ettiler. Dünyalık şeyleri kalplerine sokmadılar. Onlar, fakirliği zenginliğe tercih eder ve kalplerini sabra alıştırmaya çalışırlar. Sonra, âhirete dönerler. Oraya bir zaman bağlı kalır, sonra onu da bir tarafa atarlar. Bilirler ki; Rablarının rızası, oraya bağlı kalmakla hasıl olmaz. Yüce Yaratanımız, şöyle buyurdu: - «Onlar, katımızda sevilmiş ve seçilmişlerdir.» (Sad/47) İşbu Âyet-i Kerime’nin tefsiri şöyle olur: - Kalpleri Biz'de. Göçleri uğrumuzda. İç âlemleri Biz’e yönelmiş, özleri bizimle dolmuştur. Dünyada ve âhirette onlar böyledir. Bu hâle eren bir cemaat için dünyanın ne değeri olur? Âhiret neye yarar?.. Dünya bir çöp kadar kıymetli olmaz; âhiret yine öyle... İşe bak. Cahil olma. Sen, bilgi ile yıkılan insana benziyorsun. Bilgi, gereği yapılmazsa insanı yıkar. Hakk'a varmak arzusu kalbinde varsa, elinde bulunan dünya malından fakirlere ver. Sadaka vermek, fakirlere ihsan etmek, Hak'la iş yapmaktır. Allah, iyi zengindir.
504 episodi