İklim krizini durdurmak bir yanda, bu krizin getireceği sorunlara uyum sağlamak diğer yanda tüm şirketler açısından önemli risk unsurları doğuruyor. Bu risklerle nasıl başa çıkmalıyız?

Bir yandan atmosfere sera gazı salıp diğer yandan da bu salınan sera gazlarını atmosferden yakalayıp yerin altında saklamanın bir yolu yoktur.

Meclisteki yeni İklim Kanunu sadece Avrupa Yeşil Mutabakatını hedef almış gibi görünüyor. Peki bu mutabakat bizim açımızdan ve özellikle de ihracatçılar açısından ne anlam taşıyor. Karbon vergisi kapımızda mı? Karbon piyasası işi çözer mi?

Neden hiç iklim krizine kendi katkımızı bir kenara bırakıp Neymar'ın ya da Taylor Swift'in ne derece zarar verdiğine odaklanıyoruz? Biz dinlemesek ya da seyretmesek onlar da bu zararı yaratacak maddi imkana sahip olmazlardı belki de...

Ülkemizde karbon piyasasının çalışması için ciddi bir azaltım taahhütümüzün olmasının yanı sıra kurallara uymanın normal uymamanın ise düşünülemez olması gerekiyor. Aksi takdirde azaltım yapabilmek mümkün değildir.

Ne yazık ki şirketlerden kirlettikleri çevre için gerekli bedel tahsil edilmiyor. Edilmeyince de yeryüzü kirlenmeye devam ediyor. Yeryüzünün alacaklı olduğu bu bedel ne boyutta olabilir?

İklim değişikliği konusunda 40 yıl önce harekete geçmiş olmamız gerekiyordu. Bugün harekete geçmek zorlaşınca da aynı özrün arkasına saklanarak kendimizi oyalıyoruz: Ama sistem böyle, ne yapalım?

İklim krizini yavaşlatmanın ve durdurmanın tek yolu fosil yakıtlardan vazgeçmektir. İyi niyetle de olsa başka yöntemlerin çalışacağını söyleyenler bilerek ya da bilmeden bir yanıltmacanın kurbanı oluyorlar. Bu yanıltmacaya Kırmızı Ringa Balığı adı veriliyor, amacı da sizi hedeften saptırmak.

Günlük hayatımızın temeli oldukça ucuza bolca enerji üretebilmemize dayanıyor. Son 2 yüzyılda ucuz enerji kaynağı olarak kömür, petrol ve doğal gaz kullandık ama artık onların iklim krizi belasına yol açtıklarını biliyoruz. Acil olarak bolca enerjiye ihtiyacımız var. Bu ihtiyaca füzyon teknolojisi çare olur mu?…

Bilim insanları bizi korkutmadan bilgi vermeye çalışırlar. Ama iklim krizi konusunda gerçekleri fazla yumuşattığımızda insanlık umursamaz bir tutum sergiliyor. Oysa gerçekler çok daha ürkütücü...

Yeryüzü 3 derece ısınmaya doğru gidiyor. 6. Büyük Yokoluş içindeyiz ve yakında 9 milyar kişi olacağız. O dünya bugünkü dünyadan farklı olacak. Geleceğe hazır mıyız?

Yağışsız geçen bir kışın ardından hepimizin korkusu yaz aylarının da kurak geçmesi olmalı. Barajlarda su kalmamasının ötesinde sebze ve meyve fiyatlarında önemli artışlar bizi bekliyor olabilir.

Türkiye uzun süredir ciddi bir kuraklık yaşıyor. Bu kuraklığın büyük şehirlere olan etkisini konuştuk. Ne yapmalı?

Petrol, doğal gaz ve kömür yakıyor olmamız iklim krizinin en önemli nedeni. Petrol ve doğal gaz çıkartıp satan 25 şirket de suçlular arasında en ön sıralarda yer alıyor. Bu 25 şirketin bugün yapmakta olduklarının ve gelecekte yapmayı planladıklarının iklim krizi üzerine etkilerinden konuştuk bu bölümde.…

Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkeler her yıl vermeyi taahhüt ettikleri 100 milyar dolar tutarındaki destek her geçen gün daha değişik şekillere bürünüyor. Bunun bir örneğini de geçtiğimiz haftalarda Portekiz ile Yeşil Burun Adaları arasında yapılan borçların finansmanı anlaşmasında gördük.

Bireylerin ve iş dünyasının bakış açısından karbondioksit salımındaki net sıfır algısını konuştuk.

Küresel bir karbon fiyatının gerekliliğinden yola çıkarak küresel bir su fiyatının getireceklerini tartıştık.

Bu bölümde kömürden elektrik üretmenin sağlık üzerindeki zararlı etkilerinden söz ettik

Bu bölümde gezegenin sınırları, Green Deal bağlamında değerlendirmesi, karbon vergisi gibi mekanizmalardan söz ettik...

Bu bölümde gıda fiyatlarındaki artışın nedenlerinden bahsettik.

İklim sohbetinin bu bölümünde Don't Look Up filmi temelinde konuştuk.

2021'deki iklim felaketlerini ve 2021'in en sıcak 5. yıl olmasını konuştuktan sonra dinleyicilerden gelen sorulara cevap verdik.

Bu bölümde her sene sonunda gerçekleştirilen iklim görüşmelerinin neden işe yaramadığını konuşuyoruz.

İklim krizinin yarattığı problemler günlük hayatımızda da görüldü. Önemli olan ise bu riskleri hayatımızı zorlaştırmadan fark edip gerekli önlemleri alabilmek.

2018 yılındaki orman yangınlarından bugüne değin ne dersler aldık? Eski bir yazının bugüne yansımaları...

Hidrojen hayat için gerekli elementlerin biridir. Ama yakıt olarak gerekli mi? Otomobil Çağına devam etmek istiyorsak evet.

Bu bölümde iklim risklerini varlık yönetiminde kullanabilmek için ele alınması gereken noktaları değerlendirdim.

Marmara'daki müsilaj sorununun biyolojinin anlatmaya çalıştım.

İklim açısından Dünya'daki çok hareketli bir hafta oldu. Gelişmeleri ve yayımlanan iki önemli raporda öne çıkan başlıkları anlatmaya çalıştım.

Bu bölümde iklim krizinin sınır aşan sulara etkisini Nil Nehri bağlamında konuştuk.

Haftanın iklim haberlerine bir bakış, Yeni Zelanda'nın yeni iklim kuralları, petrol şirketlerinin yöneticilerinin maaşları ve JPMorgan Chase'in 2.5 trilyon dolarlık iklim yatırımını anlattım.

İklim krizi çevresinde haftanın haber bülteni

Biyoenerji kullanan çözümler neden iklim krizine çözüm olamazlar? Bu bölümde BECCS nedir ve neden çözüm değildir konusunu anlatmaya çalıştım. Biraz uzun, iki bölüm bir arada gibi düşünebilirsiniz...

Elon Musk'ın 100 milyon dolar ödüllü karbon tutma ve saklama projesini konuşuyoruz.

Podcastımızın bu bölümünde Avrupa Yeşil Mutabakatının dayandığı temelleri ve uyum sağlamak için ihracatçıların atması gerek adımları konuştuk.

Bu bölümde 2018 yazında sıkça görülen orman yangınları ile iklim değişikliğinin ilişkisini konuşacağız.

Eskileri yeni platforma taşıyorum.

Eski podcastları yeni platforma taşıyorum.