Karl Marx ve Friedrich Engels'in 1848'de yayınlanan meşhur eseri Komünist Manifesto üzerine değerlendirmelerin ilk bölümü.

.

Umudunu kaybetmiş insanın yenilgisi ile umutlanıp yere çakılmış insanın yenilgisi aynı olur mu?

Orwell'in klasiğini konu alan ilk kayıtta distopya türüne genel bir giriş de yapıyoruz.

Modernist romanın kurucu eserlerinden, Gertrude Stein’ın klasiği Üç Hayat her yönüyle sıradışı bir roman...

Bu kez bir kısa hikâye: ABD tarihinin en meşhur öykülerinden Piyango'yla II. Dünya Savaşı üzerinden bugüne biraz daha yaklaşıyoruz.

İlk büyük kadın romancılardan Jane Austen'ın İngiliz edebiyatının çok ötesinde yankı uyandıran meşhur eseri.

Shakespeare’den sonra belki de en çok bilinen, sanatını kavgasının ayrılmaz bir parçası yapmış büyük oyun yazarı Bertolt Brecht'in epik tiyatro anlayışı ve iki oyunu.

Kayıp Zamanın İzinde belleğin romanı olduğu kadar aşkın da romanıdır: Tamamlanmayan aşkın, kıskançlığın, takıntının romanı…

Alman edebiyatının çıkardığı en büyük eserlerden birini, Goethe'nin 19. yüzyıl düşünce dünyasına damga vurmuş Faust'unu ele alıyoruz.

Marcel Proust'la tamamlanamayan aşkın, takıntının, kıskançlığın, hüsranların, girilmemiş beklentilerin romanına bakıyoruz

Öfkeli tanrının günahkâr kulu olmayı tercih eden Julien Sorel'in meşhur hikâyesiyle 19. yüzyıl Fransa'sına uzanıyoruz.

Shakespeare'in dünyada en çok sahnelenen oyunlarından IV. Henry, Türkiye'de fazla bilinmese de en komik, en eğlenceli oyunlarının da başında geliyor.

Franz Kafka'nın Dönüşüm'üyle Klasik Okumaları'nın ikinci sezonuna Kafkaesk bir giriş yapıyoruz.

Her roman varlığını az çok Don Quijote'ye borçludur, ilk romanlardan Joseph Andrews biraz daha fazla.

Roman türünün kurucuları arasında görülen Daniel Defoe, Robinson Crusoe'dan sonra bu kez bir kadın kahramanla karşımızda.

20. yüzyılın en önemli tiyatro oyunlarından biriyle Amerikan Rüyası’nın ölümünü konuşuyoruz.

ABD tarihinin en büyük romanı kabul edilen Muhteşem Gatsby ile Amerikan Rüyası’na dalıyoruz

Virginia Woolf’un şaheseriyle, roman türünün tarihinde yükselenlerden tutunamayanlara, yeni gerçekliğin gerçekçiliğine geçiyoruz

Modernist romanın ilk ve en önemli örneklerinden biriyle James Joyce’un İrlanda’sına uzanıyoruz.

Dostoyevski’nin karnavalesk romanı Suç ve Ceza‘yı ele alıyoruz.

Neden hepimiz içimizde yattıkça yatası gelen bir Oblomov olduğunu düşünürüz?

Edebiyat tarihinin en kışkırtıcı şaheserlerinden Dorian Gray’in Portresi’ni konuşuyoruz.

Charlotte Brontë'nin ünlü romanıyla, güçlü kadın karakterlerin roman türünün seyrini nasıl değiştirmeye başladığını göreceğiz.

Balzac’ın Goriot Baba romanıyla büyük Fransız gerçekçilerini ele alıyoruz

Dickens'ın romanıyla Victoria Çağı İngiltere'sinin büyüsüz dünyasına giriyoruz

“Boşzaman Beygiri”ne atlayıp edebiyat tarihinin en eğlenceli, en absürt klasiğine gidiyoruz

Mary Shelley'nin Frankenstein romanıyla sanayi devrimi sonrası dünyaya adım atıyoruz.

Robinson Crusoe’nun meşhur adasına konuk oluyoruz.

William Shakespeare'in ünlü oyunu Hamlet üzerine düşünceler.

Cervantes’in ünlü romanının aynı adlı karakteri Don Quijote ile sempatik silahtarı Sancho Panza’nın dünyasına giriyoruz.